Medresetü’z-Zehra; Bediüzzaman’ın üniversite olarak planlayıp Mısır’daki Camiü’l-Ezher'den ilhamen ismini alarak Ezher’in kız kardeşi(Zehra) olarak nitelendirdiği,
“Kürdistan’ın merkezi hükmünde olan Bitlis ve iki refikası ile Bitlis’in iki cenahı olan Van ve Diyarbekir’de…” [1] kurulması düşünülen ve tarihe adını yazdıran çok yönlü, çok amaçlı
“Tam elli beş senedir Risale-i Nur’un hakaikına çalıştığım gibi, ona da çalışmışım...” [2] dediği bir eğitim projesidir.
Bediüzzaman, bu projeye hangi ismin verileceği, verilen bu ismin gerekçelerini, kaç yerde kurulacağını, kurulması için gerekli şartlarından, kimlerin okutup nelerin okutulacağına kadar, ayrıca bölgenin farklı noktalarında kurulması düşünülen üç adet
Dar’ül-talim[3] /
Darülmuallimin[4] okulu ile bunların entegrasyonundan mahiyet, içerik ve müfredatına kadar neden ve nasıl sorularımıza cevap verecek
birçok esaslarını[5] belirlemiştir. Bu esaslara ulaşmak isteyenler, Bediüzzaman’ın İçtimai Dersler kitabının münazarat
[6] adlı eserindeki ilgili bölümlerine
[7] ya da sitemizin “çalışmalar” menüsünün “Tanzim-Tertip-Derleme” bölümünden “Medreset’üz-Zehra Projesi Hakkında Risale-i Nur'dan Metinler”
[8] başlığına ulaşabilir.
Çok yönlü ve çok amaçlı dedim. Çünkü, Medreset’üz-Zehra’nın hedefinde; İttihad-ı İslam’ın tesisi ile ulema ve maarif-i İslamiye hakkındaki fikir ve hedeflerinin tahakkukuna bakan cihetlerinin yanında özellikle
“Ekrad ve ulemasının istikbalini temin etmek istiyoruz. "İttihat" ve "terakki" manasındaki hissemizi isteriz.” [9] ifadesi ile de Kürtlerin ve ulemasının geleceğini temine çalışan, Kürtlerin birlik ve gelişmelerinde rol alan bir projedir.
Medreset’üz-Zehra Projesinin hedeflerini maddeler halinde özetleyecek olursak;
1-Kürtlerin baş düşmanlarından olan cehaleti izale ederek “
İttihat” ve “terakki[10] manasındaki birlik ve ilerleme ile gelişimlerine katkı sağlamaktır. Bediüzzaman’ın 1893 yıllarından itibaren bu fikri taşıdığı ve uygun zeminler buldukça da bu husustaki fikir ve proğramını söylemekten geri durmadığına şahit olmaktayız. Kürd Teavün ve Terakki Gazetesinin 12 Aralık 1908 tarihli İkinci sayısının
“Kürtler Neye Muhtaç?” adlı makalesinde
[11]:
“On beş senedir ki düşündüğüm ihtiyacat arasında iki noktayı hedef-i maksat etmiştim. Bu ikiden maada Kürdistan’ın istikbalini temin edecek vesaiti görmedim. Birincisi, ittihad-ı milli. İkincisi, ulûm-u diniye ile beraber, fünun-u lazıme-i medeniyeyi tamim etmektir ki...”[12] ifadesiyle bu düşüncesinin ne zaman başladığı ve çözümlerine dair işaretler vermektedir.
2-Fen ilimlerini medrese ilimleriyle birleştirerek
[13] hantallaşan ve artık gelecek va’d etmeyecek duruma gelen
medreselerin ıslahı[14] ile birleştirilmesi ve dönüştürülmesini sağlayarak Medreset’üz-Zehra’dan mezun olanların diplomasının resmi üniversite diplomasına denk tutularak verimli ve feyizli hale getirmektir.
[15]
3-Ekrad ulemasının geleceğini te’min etmektir.
[16]
4-Arapça, Türkçe, Kürtçe üç dilli
[17] eğitim planlanmasıyla, hem milletlerin doğuştan gelen doğal haklarından olan başta kaderin bir yansıması olan dil olmak üzere bir kısım hakların önündeki engelleri kaldırıp güvencenin sağlanmasına katkı sunmak,
hamiyet ve gayret erdemiyle[18] milletlerin kendi ayakları üstünde durmasını sağlayarak sahip olduğu dil, renk, istidat ve kültürüyle özgün ve özgür bir şekilde İslam toplumları içindeki yerini alarak, ayrıştırmaya götürmeyen bir bilinç tesisi ile bütünleştirmeyi
[19] temin edecek bir zemin oluşturmaktır.
Bediüzzaman’ın Şark ve Kürdistan Gazetesi’nin 2 Aralık 1908 tarihli Birinci sayısında
“Kürtler yine muhtaç” başlığıyla yayınladığı makalesinde
[20] hükümetin yardımı ile ilçe ve köylerde yeni okulların açılması hususunun teşekkür edilecek bir konu olduğunu, ancak bu okullardan yalnızca Türkçe bilen çocukların istifade ettiği ve Türkçe bilmeyen Kürt çocuklarının bundan mahrum kaldığı ve yalnız medreselerde öğretilen dini ilimleri öğrenebildikleri, yeni okullardaki öğretmenlerin Kürtçeyi bilmediklerinden dolayı diğer konularda eğitim alamadıklarını ifade etmektedir. Bu durumun ise vahşet, kaos ve Batı’nın müdahalesine davetiye çıkarmakta olduğunu ifade ederek çare olarak bölgenin üç farklı yerinde dini ilimler ile ihtiyaç duyulan fenlerin öğretileceği Dar’ül-talim/Darül muallimin adı ile üç okul önermek suretiyle
“Bazı medarisin dahi ihyası maddî ve manevî, Kürdistan’ın hayat-ı istikbaliyesini temin eden esbab-ı mühimedendir.”[21] diyerek ihtarda bulunur. Bu önerinin yerine gelmemesi durumunda da Kürtlerin geri kalmışlıklarından istifade edileceği ve oluşabilecek sonuçları endişe ile hatırlatır.
5-Eğitimde yapılacak bir reform ile İslamiyet’i paslandıran İsrailiyât ve taassuptan kurtarmak
[22], zihnin muhakemesini etkileyen bir kısım olumsuzluk ile yanılgıların izalesine çalışarak hakikate ulaşmaktır.
6-Maarifi Kürdistan’a medrese kapısı ile sokmak ve meşrutiyetin mehasinini gösterip ondan istifade ettirmektir.
[23]
7-Bediüzzaman;
“...Teessüf ile görülmüyor ki: Onların tebayün-ü efkârı, ittihadı tefrik ettiği gibi; tehalüf-ü meşaribi de terakkiyi tevkif etmiştir…”[24] diyerek kavgalı durumda bulunan mektep-medrese-tekke üçlüsünün musalahasını (barışını) sağlamayı hedeflemiştir. Bediüzzaman, İslam’ın üç şubesi hükmündeki bu kurumların
“...İslâmiyet, hariçte temessül etse; bir menzili mekteb, bir hücresi medrese, bir köşesi zaviye, salonu dahi mecmaü’l-küll.. biri diğerinin noksanını tekmil için bir meclis-i şûra olarak, bir kasr-ı müşeyyed-i nuranî timsalinden arz-ı didar edecektir. Ayine kendince güneşi temsil ettiği gibi, şu Medresetü’z-Zehra dahi o kasr-ı ilâhiyeyi haricen temsil edecektir...” [25] İfadesi ile çok önemli bir hedefini ortaya koymaktadır. Medresetü’z -Zehra’nın İslâmiyete yapacağı hizmet ile, sağlayacağı faydalar ile, her tarafa yayacağı aydınlık ile;
“Ukûl yanında en âlâ bir mektep olduğu gibi, kulûb yanında en ekmel bir medrese; vicdanlar nazarında en mukaddes bir zaviyeyi temsil edecektir. Nasıl medrese, öyle de mektep, öyle de tekke olduğundan...” [26] kasr-ı ilahi benzetmesiyle Medresetü’z -Zehra’nın akli, kalbi ve ruhi tüm ihtiyaçlara cevap verebilecek bir içerikle oluşturulduğunu ve bu mananın projenin hedeflerinden olduğunu bize salık vermektedir.
8-
Bediüzzaman’ın İslam milletleri arasındaki kardeşliğin te’sisi, inkişafı ve gerçek birlikteliğe çözüm olmak için bir model olarak sunduğu Medresetü’z-Zehra projesi hakkında Reis-i Cumhur ile Başbakan’a yazdığı mektupta
[27];
“....Cenab-ı Hak rahmetiyle bir fikir ruhuma verdi ki: Camiü’l-Ezher, Afrika’da bir medrese-i umumiye olduğu gibi; Asya, Afrika’dan ne kadar büyük ise, daha büyük bir dârülfünun, bir İslâm Üniversitesi Asya’da lâzımdır. Tâ ki İslâm kavimlerini, meselâ, Arabistan, Hindistan, İran, Kafkas, Türkistan, Kürdistan’daki milletleri, menfi ırkçılık ifsat etmesin. Hakiki, müsbet ve kudsî ve umumî milliyet-i hakikiye olan İslâmiyet milliyeti ile اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ اِخْوَةٌ Kur’an’ın bir kanun-u esasisinin tam inkişafına mazhar olsun…Vilâyat-ı şarkiyenin merkezinde hem Hindistan, hem Arabistan, hem İran, hem Kafkas, hem Türkistan’ın ortasında Medresetü’z-Zehra manasında, Camiü’l-Ezher üslûbunda bir dârülfünun; hem mekteb, hem medrese olarak bir üniversite için, tam elli beş senedir Risale-i Nur’un hakaikına çalıştığım gibi, ona da çalışmışım” [28] demek suretiyle Kavmiyetçilik belasının İslam milletlerine zarar vermemesi adına bu proje ile İslam birliğini/İslam kardeşliğini hedeflediğini açık bir şekilde açıklamıştır.
9-Bediüzzaman’ın sekizinci maddede belirttiğim yukarıdaki mektubunda;
“ ..Altmış beş sene evvel bir vali bana bir gazete okudu. Bir dinsiz müstemlekât nazırı Kur’an’ı elinde tutup konferans vermiş. Demiş ki: “Bu, İslâmların elinde kaldıkça, biz onlara hakiki hâkim olamayız, tahakkümümüz altında tutamayız. Ya Kur’an’ı sukut ettirmeliyiz veyahut Müslümanları ondan soğutmalıyız.”[29] fikri ve bu tahribatı kendisine meslek edinmiş ifsat komitelerinin de millete zarar vermeye çalıştıklarını, kendisinin de bu cereyana karşı Kur’an-ı Hakîm’den istimdat eyleyerek hakikate karşı kısa bir yol ve büyük bir “Dârülfünun-u İslâmiye”yi tasavvur ettiğini, bu proje ile altmış beş senedir, milletin ahiretini ve onun bir faidesi olarak hayat-ı dünyeviyesini istibdad-ı mutlaktan ve dalâletin helâketinden kurtarmayı hedeflediğini ifade etmektedir.
Bediüzzaman’ın Medreset’z-Zehra’nın tahakkuku için yapmış olduğu;
“İnşaallah istikbalde Risale-i Nur şakirdleri o âli hakikatin maddî suretini de tesis etmeye muvaffak olacaklar”[30] dua ve temennisi ile bitirmek istiyorum.
Selam ve dua ile Allah’a emanet olunuz.
Abdulkadir KURŞUN
[1] B.S.N. İçtimai Dersler, zehra.com.tr/kitapoku, 141.s
[2] B.S.N. Emirdağ Lahikası, zehra.com.tr/kitapoku, 450.s
[3] B.S.N. İçtimai Dersler, zehra.com.tr/kitapoku, 508.s
[4] B.S.N. İçtimai Dersler, zehra.com.tr/kitapoku, 142 ve 143.s
[5] B.S.N. İçtimai Dersler, zehra.com.tr/kitapoku, 141-145.s
[6] B.S.N. İçtimai Dersler, zehra.com.tr/kitapoku, 77-149.s
[7] B.S.N. İçtimai Dersler, zehra.com.tr/kitapoku, 140-146.s
[8] https://risaleportal.com/detay/1245
[9] B.S.N. İçtimai Dersler, zehra.com.tr/kitapoku, 141.s
[10]B.S.N. İçtimai Dersler, zehra.com.tr/kitapoku, 141.s
[11]B.S.N. İçtimai Dersler, zehra.com.tr/kitapoku, 511-512.s
[12]B.S.N. İçtimai Dersler, zehra.com.tr/kitapoku, 511.s
[13] B.S.N. İçtimai Dersler, zehra.com.tr/kitapoku, 142.s
[14] B.S.N. İçtimai Dersler, zehra.com.tr/kitapoku, 144.s
[15] B.S.N. İçtimai Dersler, zehra.com.tr/kitapoku,142.s
[16] B.S.N. İçtimai Dersler, zehra.com.tr/kitapoku, 141. Ve 144.s
[17] B.S.N. İçtimai Dersler, zehra.com.tr/kitapoku,141.s
[18] B.S.N. İçtimai Dersler, zehra.com.tr/kitapoku, 143.s
[19] B.S.N. Emirdağ Lahikası, zehra.com.tr/kitapoku, 449-450.s
[20]B.S.N. İçtimai Dersler, zehra.com.tr/kitapoku,507-508.s
[21]B.S.N. İçtimai Dersler, zehra.com.tr/kitapoku,508.s
[22] B.S.N. İçtimai Dersler, zehra.com.tr/kitapoku, 144.s
[23] B.S.N. İçtimai Dersler, zehra.com.tr/kitapoku, 144.s
[24] B.S.N. İçtimai Dersler, zehra.com.tr/kitapoku, 144.s
[25] B.S.N. İçtimai Dersler, zehra.com.tr/kitapoku, 145.s
[26] B.S.N. İçtimai Dersler, zehra.com.tr/kitapoku, 145.s
[27] B.S.N. Emirdağ Lahikası, zehra.com.tr/kitapoku,448-452.s
[28] B.S.N. Emirdağ Lahikası, zehra.com.tr/kitapoku,450.s
[29] B.S.N. Emirdağ Lahikası, zehra.com.tr/kitapoku,449.s
[30] B.S.N. Kastamonu Lahikası, zehra.com.tr/kitapoku,55.s
Yorum Yap